"Enter"a basıp içeriğe geçin

Üretici üretemiyor: “Pazardan eve soğan götürüyoruz”

İşçi Partisi (EMEP) tarafından düzenlenen Kapitalizm Tokasında Tarım, Gıda ve İşçi Semineri; Gün, yapımcılar, akademisyenler ve konu uzmanlarının katılımıyla Ankara’da gerçekleştirildi.

Makine Mühendisleri Eğitim Odası ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen sempozyumda üreticiler ekonomik kriz nedeniyle yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi.

Ankara’da düzenlenen “Tarım, Gıda ve Kapitalizmin Kıskacındaki İşçiler” sempozyumunda çiftçi ve yetiştiriciler sorunlarını anlattı. Ankara’nın Polatlı ilçesinde çiftçilik yapan Lukman Işık, “Pazardan eve bir kilo soğan götürüyoruz. Köylerimizde genç nüfus kalmadı, kimse de çiftçilik yapmak istemiyor. 60 yaşın üzerinde çiftçiliğe devam etti.” Becici Metin Öz, bu yıl şunları söyledi: 1.5 milyon inek kesildi. İnek kesmek bir gıda güvenliği sorunudur. İnek olmazsa buzağı olmaz, et olmaz, süt olmaz” dedi.

“Köy kazanıyor”

“Dünyada ve Türkiye’de Tarım” konulu sempozyumun oturumunda Prof. Dr. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden. Dr. Metin Özgürlü, “Kentin nüfusu ilk kez kırsal nüfusu geçti. İnsanın doğayla ilişkisinde ve ortak ihtiyaçlar çerçevesinde tarımın yerini sanayiye bırakıyor, köy tasfiye edilerek yerini kente bırakıyor” dedi. . Bunu tarihsel bir akış olarak tasvir etmek yardımcı olabilir. Üretici güçlerin gelişiminin izleri olarak görülebilirler ama bu aynıdır. Aynı zamanda medeniyetin tasfiyesidir” dedi.

İgy Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Fatih Özden ise çiftçilerin ürettikleri üründen ayrıştırıldığını, Türkiye’de de benzer durumların olduğunu söyledi.

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suişmiz de tarımın dünü, bugünü ve geleceği hakkında değerlendirmelerde bulundu.

İşçi Partisi Genel Başkanı Ercomment Akdeniz, “Tarımsal üretim, dağıtım ve pazarlamada rol oynayan tüm kurumların satılması, tarımsal sübvansiyonların kaldırılması, küçük üreticinin tarım şirketlerine karşı korumasız bırakılması AKP’nin gündeminde. Dışa bağımlılığın artması” dedi. tohumdan, yem ve tarım ilaçlarından Gübreye…gıda güvenliği yerine arz var.”

Toplantıya Türkiye’nin farklı bölgelerinden katılan çiftçiler, ektikleri ürünlerde yaşadıkları sorunları şöyle anlattı:

“Şu anda iki şirket tarım kredisi için et sağlıyor ve zararı devlet ödüyor.”

Solova Hayvancılık Kooperatifi Başkanı Kenan Ağcıhan: Ülke zor durumda, adam gitti, Endonezya’nın tarımı üretim yapıyor. Gang of Five, MOA’da çok şey var. Sayın Başkan.. Eti yüzde 30 azalttık.. Neyi düşürdünüz? İki şirketten et alıyor. Şu anda iki şirket tarım kredisi için et veriyor, zararı da ülke çekiyor. Biz de haykırıyoruz Sayın Cumhurbaşkanı halktan alın diyoruz. Şu anda Tarım Bakanlığı internet sitesinde bir kilo etin fiyatı 120 lira. Şu an 100 liraya satamıyoruz. Bu kaybı kim ödeyecek?

Yılda 1,5 milyon inek kesmek

Besleme metni özeti: Hayvancılıkta en büyük gider yemdir. Yem mısır, buğday, arpa ve soya içerir. Mısır Amerika’dan, soya fasulyesi Arjantin’den geliyor. Buğdayımız Rusya’dan, ayçiçeği küspemiz Ukrayna’dan geliyor. Hatta savaş nedeniyle ayçiçek küspesi gelmedi, yolu izledik. Bu kayıplar sonucunda küçük aile işletmesi bunu karşılayamayacak duruma gelmiş ve inekleri kesime göndermişler. Sadece bir yılda 1,5 milyon inek kesildi. İnek kesmek bir gıda güvenliği sorunudur. İnek yok, buzağı yok, et yok, süt yok.

“Fındık doğrudan serbest piyasa ile ilgilidir”

Artvinli üzüm, çay ve fındık üreticisi Murad: Çay payımızı belirlerken yüzde 50’sini ÇAYKUR, yüzde 50’sini Duty Free alıyor. Sabahın erken saatlerinden başlayarak zor şartlar altında çay içerken harcadığımız emeğin karşılığını kota ve kota uygulaması nedeniyle kaybediyoruz. Fındık daha kötü. Çay ile karşılaştırıldığında, fındıkta yaşam doğrudan serbest piyasaya bağlıdır. Bu yıl fındık verimim 54 liraya gelmesine rağmen 44 liraya sattım. Başka yere veremediğim için fındığın başka alıcısı yok.

“Şimdi pazardan eve bir kilo soğan götürüyoruz.”

Polatlı çiftçisi Lokman Işık: Pancar yetiştiriyordum ve payım 600 tondan fazlaydı. Şimdi bir kilo pancar ekemiyorum. çok yüksek maliyet Ben soğan yapıyordum, ara sıra kapımıza kadar gelip kendilerini “hain” ilan ediyorlardı. Şimdi pazardan eve bir kilo soğan götürüyoruz. Köylerimizde genç nüfus kalmadı, kimse çiftçilik yapmak istemiyor. 60 yaş üstü yetiştirmeye devam ediyor. çözüm; Üreteceğiz diyoruz ama hiçbir siyasetçinin üretim politikası yok. Bizden öncekilerden gördüğümüz gibi devam ediyoruz.

Feyyaz Görgülü Mersin’den Yapımcı: Zeytin ve narenciye tamamen kendi ürettiğimiz ürünlerimizdir. Geçen yıl 50 kiloluk çantaya 150 lira verirken bu yıl 700 liraya çıktı. Mazot ona da ilaç oluyor Şenlikte düzenlediğimiz üzümleri üç liraya sattık. Senin gibi çocuklarımız var. Okulları var.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir