İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Anadolu Ajansı’na (AA) konuşan Murat Arslan, sokak köpeklerinin giderek artan bir sorun haline geldiğini, bu şekilde yapılan çalışmaların nüfusu kontrol etmek için yeterli olmadığını söyledi.
Arslan, şu anda sokak köpeklerinin kısırlaştırılması, işaretlenmesi ve sınır dışı edilmesi işlemlerinin belediyeler tarafından yapıldığını belirterek, konunun takibini şöyle sürdürdü:
“Ancak bu uygulamalar eyaletin veya şehrin her semtinde aynı oranda uygulanamıyor. Örneğin İstanbul’un bazı bölgelerinde düzenli ve kontrollü olarak yapılsa da bazı bölgelerde uygulanamıyor. Sebepleri var. Bu nedenle birçoğu ve bu konu giderek bir halk sağlığı sorunu haline geldi, bu nedenle ülkemizde sokak köpekleri var ve artık gürültü yapmak ya da korku kaynağı olmaktan çıkıp bir sağlık sorununa dönüşmeye başladı. . Kuduz vakasında olduğu gibi toplum için bir sorun.”
Sokak köpeklerini kısırlaştırma yetkisinin yerel yönetimlerin yetkisinde olduğunu ancak bu konuda yeterli desteğin bulunmadığına dikkat çeken Arslan, bazı belediyelerin Veteriner İşleri Müdürlüğü’nün dahi bulunmadığını, bazılarının ise ciddi bir bütçe ayıramadıklarını dile getirdi. bu işler.
Sterilizasyon mücadele yöntemi
Tamamladı:
“Bu sorunu çözmek için farklı ülkelerde farklı stratejiler uygulandı.Örneğin Avrupa ülkelerinde ya da dünyanın diğer ülkelerinde önce bunlar benimsenmeye çalışılıyor, belli bir süre sonra uykuya dalıyorlar. Ülkemizde bu yöntem hem kanunlar hem de toplumsal değerler nedeniyle mümkün değil.O zaman yapılacak tek şey var.Mutlaka nüfus yönetiminin doğru yapılması gerekiyor.”
Arslan, yerel yönetimlere nüfus yönetimi konusunda tüm imkanlar sağlansa bile sorunun çözümü için en az 5-10 yıllık bir planlama yapılması gerektiğini kaydetti.
Bitlis’te kuduz vakası
Bitlis’teki kuduz vakasına da değinen Arslan, bir çocuğun köpek ısırması sonucu hayatını kaybettiğini ve bu olayda insan sağlığının tehlikede olduğunu savundu.
Arslan, kuduzun dünya çapında çok ciddi bir hastalık olarak görüldüğünü ve bu hastalık için özel önlemler alındığını belirterek, şunları kaydetti:
“Yalnızca sokak hayvanlarından bulaştığı düşünülse de, kuduz yaban hayatından da bulaşabilmektedir. Özellikle yaban hayatı ile temasın daha tehlikeli olduğu bölgelerde. Örneğin Bitlis’te bu durum Yaban Hayatı’ndan da kaynaklanabilir. Bu yönüyle, büyük şehirlerde potansiyel bir tehlike var çünkü köpekler onları ormana atmaya başladı.” Burada yaban hayatı ile karşılaştıklarında ısırarak insanlara kuduz bulaştırabilirler. Kuduz, doğrudan ısırık yoluyla veya kuduz etkenini içeren vücut sıvılarının yaradan insan vücuduna bulaşmasından sonra bulaşabilir.”
Kuduz aşı ile %100 önlenebilen bir hastalıktır.
Arslan, kuduz enfeksiyonunun vücuttaki yerinin tedavi açısından önemli olduğunu açıklayarak, “Eğer ısırık ayak, bacak veya eller gibi vücut dokularının ucunda olursa beyne ulaşması uzun zaman alır. Sinirler yoluyla. Bu tür ısırıklarda ölüm önlenebilir Erken teşhis ve tedavi. Hatta ısırmadan sonraki birkaç hafta içinde bile.” İyileşme şansı olabilir. Kuduz ölümcül ama aşı ile yüzde 100 önlenebilecek bir hastalık” dedi.
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın