"Enter"a basıp içeriğe geçin

Üç Y’nin sonuncusu! – Enayaourt Gazetesi

Dünkü yazımızda yoksulluk ve üç Y olarak bilinen tabulardaki can puanlarından örnekler vererek, tüm iyileştirme çabalarına rağmen yoksullukla mücadelede pek iyi olmadığımızdan bahsetmiştik. Kendini derinden yoksul hisseden çalışanların ödediği gelir vergisinde yaşanan sorunları örneklerle açıklamaya çalıştık. Bu köşelerde yapılan haksızlıkları defalarca yazan biri olarak, “çalışanların maaşlarını Aralık ayında olduğu kadar Ocak ayında da almak istediklerini” söyledik.
Aslında, bunda yanlış bir şey yok. Çalışanlar birbirine yakın o kadar dar gelir gruplarına yerleştiriliyor ki, yılbaşında on bin lira maaş alan bir vatandaş Aralık ayında sadece dokuz bin lira alıyor. Ancak vergi gelirlerinin yeniden değerleme oranlarıyla doğru orantılı olarak artması durumunda bu durum söz konusu olmayacaktır.
Böyle bir düzenlemenin 200 milyar liralık vergi geliri kaybına yol açacağını ifade eden Bakan, haksız işçilerden alınan verginin de aslında 200 milyar lira olduğunu ifade etti. Ancak bu paranın pek çoğu devlet hazinesinden tasarrufla veya transit garantili yollar, hasta garantili hastaneler, yolcu garantili havalimanları için ödeniyor. KKM ile hazineden ve dolayısıyla çalışanlardan yılda 200 milyar liradan fazla alınıp zenginlere veriliyor.
Bugün size biraz yolsuzluktan bahsetmek istiyorum. Kaynak Dünya Bankası. Dünya Bankası, hükümetlerin etkinlik, güvenilirlik ve yolsuzlukla mücadele gibi kilit kategorilerdeki etkinliğini ölçen raporunu güncelleyerek yeni verileri açıkladı.
Ülkemizin raporda aldığı sözler hiç de iç açıcı değil. Güvenilirlik açısından Türkiye’nin devlet notu 2011’de 44.13 iken 2021’de 23.67’ye düştü. Bu not birçok ülkenin gerisinde kalıyor. Yolsuzluk kontrolünde en önemli düşüşlerden biri. 2011’de iyiden kötüye 58,77 puan alan Türkiye, yolsuzlukla mücadele puanı olan 2021’de 40,38’e düştü. Türkiye’den farklı olarak birçok ülkenin yolsuzlukla mücadelede son yıllarda puanlarını artırmayı başarması, ülkemizin ise bu puanın gerisinde kalması düşündürücüdür.
Raporda ayrıca birçok ülkenin yolsuzlukla mücadele notlarına ilişkin rakamlar da yer alıyor. Örneğin Tanzanya’da hükümetin yolsuzlukla mücadele puanı 2011’de 33.65’ten 2021’de 42.79’a yükseldi. Bu puan Almanya’da 94.71, Polonya’da 70.19, Yunanistan’da 66.35, Macaristan’da 56.25 ve Trinidad ve Tobago’da 47.60 oldu.
Dünya Bankası raporundaki son güncellemenin ardından yolsuzluğuyla bilinen İtalya’nın yolsuzlukla mücadele puanı 2021’de 69,23’e yükselirken, Meksika’nın yolsuzlukla mücadele notu tıpkı Türkiye gibi 20’nin altına düştü.
Siyasi istikrar açısından Türkiye’nin notu 2021’de 18,48’den 12,26’ya düştü. Hükümetin hukuk devleti notu 2011’de 55,87’den 2021’de 36,54’e düştü. Düzenlemelerin kalitesi açısından Türkiye’nin notu 2011’de 63,93’e ulaşarak yüksek oldu, ancak 50’nin altına 49.52’ye düştü. Hükümetin verimlilik notu 2011’de 64.83’ten 2021’de 49.52’ye düştü.
Tabii Dünya Bankası parametreleri içinde ülkemizin notu ciddi anlamda düştü. Bu gözlemlere güvenmek veya tam tersini düşünmek veya inanmak mümkündür. Ancak dünya ülkelerinin zaman zaman Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu, Dünya Sağlık Örgütü, kredi derecelendirme kuruluşları veya Avrupa Birliği’nin çeşitli birimleri tarafından hazırlanan raporlara güvenerek çalışmalarına yön verdiği de bir gerçektir. buna göre. Dünyaya entegre olmak ve dünyada bir yer edinmek istiyorsak bu raporları dikkate almalıyız. Beğenin ya da beğenmeyin, ülkemiz Dünya Bankası’nın penceresinden böyle görünüyor. Yapmamız gereken birkaç yıl içinde bu listelerdeki konumumuzu geliştirmek. veya; Sözün özü bu imajı iyileştiremeyeceğiz ve hak ettiğimiz yeri alamayacağız.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir