Adaylığımı ilk açıklayan ben oldum. benden sonra diğerleri Birlik olmak istiyorsam başkan olmalıyım.” “Yıllardır TÜRSAB’tayım. TÜRSAB’ı daha iyi tanıyorum. Eğer dahil edilecekse, benim liderliğimde olmalı.” “Eh, üyeler kendileri biliyor. Beni seçmezlerse kaybeden ben olmam…” “Yaşıma saygı duyan herkes başkanlığımda birleşin…”
Tüm muhalefet adayları böyle mi düşünüyor?
Tüm adaylar erkek arkadaşım, kız arkadaşım, erkek kardeşim ve hatta iş ortağım. Görüyorum ki hiçbirinin burnundan kıl alınmamış. Öz güven aslında güzel bir şeydir. Ama matematik denen bir gerçekleri var. Bana göre şu andan itibaren kullanılacak oyların yüzde 40’ını Firuz Paglikaya alacak. Bu onun seçimi kazanması için yeterli. Diğer 4-6 adaya ne dersiniz? Şimdi isim vererek kimseyi gücendirmeyeceğim ama diğer adayların ortalama oyları yüzde 10. En yüksek yüzde, bugün seçim olsa oyların sadece yüzde 15’ini alırdı ama yüzde 3’ü, hatta yüzde 5’i zar zor toplayabilen adaylar var. Peki bu durumda muhalefet adaylarının toplam oyu ne kadar? Toplarsanız, yüzde 45’i bir tık ötede. Bir de kararsızlar var tabii.
Dolayısıyla muhalefet kazanmak istiyorsa birlik şarttır. Biri rotadan saparsa seçimi Firuz Paglikaya kazanır. Bunu da anlar. Bu yüzden sıkı tutuyorsun. Muhalefeti bağlar. Zaman zaman TÜRSAB da dahil olmak üzere tüm imkanlarını kullanarak yorulmadan ve yorulmadan Türkiye’yi adım adım dolaşıyor. Hatta seçimlerde ücretli TÜRSAB çalışanlarını kullanıyor ve seçim gezilerine onları da götürüyor. Bazılarını eleştirirken ‘Yiyecek, içecek, yatacak diye para ödüyorum’ diyorlar ama bütün kurumların TÜRSAB yetkililerine ödeme yaptığını, seçim gezilerinin her gün ve her dakikasında ajansların cebinden para çıktığını düşünmüyorlar. Buna TÜRSAB TV çalışanları da dahildir.
Davout Jonadine kazandı…
Seçim kampanyasının başında sevilen Davut Günaydın yavaş yavaş çerçevenin dışına itildi. İlk günlerde yapılan kampanya gezilerinde sürekli cumhurbaşkanının yanında duran Güniden, önce başkanın her iki yanından çerçevenin dışına, ardından çerçevenin sonuna kadar taca çıktı. Artık üç grup fotoğraftan birinde arka sıradaki lenslere gülümsediğini görebiliyoruz. Tanıdığım Daoud Günaydın, ikinci Hasan Erdem olayının yaşanmaması için önlem aldı. Kesinlikle bir B Planı var.
Daoud Cüneydin’in seçimlere gönüllü olarak katılmak için en iyi fırsatı kaçırdığını kesinlikle iddia ediyorum. Bir daha böyle bir fırsat ayağınıza gelir mi bilmiyorum. Bağlıkaya’nın oyları bir kez tepkiyle yüzde 35-40 düştü. Tarafsızlar 5 yılda ne yaptılar diyorlar, ikincisi muhalefet adayları umduklarını veremediler, veremiyorlar. Davut bilgisi, ahlakı, tecrübesi, eğitimi, TÜRSAB bilgisi ve yabancı dil bilgisi ile muhalefet adayları için bir tavan olabilir. Bu durumda, seçimi yüzde 65-35 gibi ezici bir çoğunlukla kazanmış olacaktı. Ama yönetime girmek için kolay yolu seçti. Ancak durum o kadar açık ki Paglikaya Meclis’e girmezse David yönetimde zor anlar yaşayacak. Görünür Köy ipucu istemiyor. Şimdi yavaş yavaş çerçeveden çıkarıldığı gibi, Bağlıkaya’nın yanında kalsa altı ay ya da bir yıl sonra kendini dışarıda bulur. 30 yıldır söylediklerim bitti. Bu böyle…
Not: Bu yazıdan sonra Sayın Bağlı Kaya gözünü korkutacak ve yine Aziz Davud’u suçlayacak… Bu tür “göz korkusu” TÜRSAB siyasetinde çok yaygın.
Peki muhalefet cephesinin durumu nedir? Ali Bilir ve Temer Çiçek birleşme için bir araya geldi. Ancak başka bir anlama göre; Paglikaya da Tamer Çiçek ile tanışmak istedi. Diğer adaylar henüz cumhurbaşkanlığı konusunda herhangi bir taviz vermeye hazır değiller.
Bu durumda tüm adayları tek bir kapta toplayabilen bir tavan filtresi en mantıklı çözüm gibi görünüyor. Ama ya böyle bir kişi bulunamazsa? Nitekim bu sektörde çatı adayı olmayı reddedebilecek kişi sayısı 2 veya 3 kişidir. Bildiğimiz kadarıyla şimdiye kadar kendileriyle yapılan görüşmelerden olumlu bir sonuç çıkmadı. Çatı adaylarının niyetleri olmasına rağmen, ya sağlık sorunlarını bahane olarak kullanırlar ya da yenildikleri takdirde mevcut konumlarını kaybetmekten ve ayakta kalmaktan korkarlar.
Aday tavanı bulunamazsa bu sefer “eşbaşkanlık” sistemi ile çözüm bulunabilir. Yönetmeliklerde böyle bir şey olmasa da demokrasiler buna da çözüm buluyor. Ya bunların hiçbiri olmazsa ve Firuz Paglikaya yeniden cumhurbaşkanı seçilirse?
Ben dahil hiç kimsenin sonuçlara itiraz etme ve yönetime şikayette bulunma hakkı yoktur. İtiraz edene “Kendin buldun” denir ve seçilenle tanışır. Özellikle seçimlere katılıp şikayet edenlere, entegrasyona karşı çıkanlara “oh git” deniyor.
Seçimlerin katılımlı, sorunsuz ve demokratik geçmesini diliyoruz. Mutlu, verimli ve sağlıklı günler dilerim sevgili dostlar.
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın