"Enter"a basıp içeriğe geçin

Türkiye ücretli bir toplum haline geldi

Türkiye Devrimci Sendikalar Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Arzu Çırkizoğlu, DİSK Tekstil İşçileri Sendikası, Keramik İş Cam Sendikası ve Bilecik Gıda Sendikası Binası’nın açılışına katıldı.

Serkisoğlu burada yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Asgari ücret dediğimizde ortalama ücretten bahsediyoruz çünkü artık Türk toplumu bir ücret toplumu. Yetmişli, altmışlı yıllarda Türkiye’de değiliz. Bugün Türk toplumunun dörtte üçü ücretli ve maaşlı çalışıyor. maaşlarıyla yaşamak” İfadeler kullanın.

Serkisoğlu, şunları kaydetti:

“Bugün biz Bilecik’te bir yandan cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını tartıştığımız bir dönemde çok önemli bir gündeyiz. Halihazırda Türkiye tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşıyoruz. Salgınla birlikte daha da ağırlaşan süreç Eşi benzeri görülmemiş bir dağıtım krizinden geçiyoruz Hepimiz çalışıyoruz, üretiyoruz ve hep ‘Türkiye çok büyüdü, çok büyüdü’ diye övünüyorlar, ikinci çeyrek rakamları açıklandı. Türkiye ekonomisi 7,6 büyüdü. , emekliler kamu görevlilerinin payını alamazlar. Ürettiğimiz toplam değer içinde emeğin payı her geçen gün azalmaktadır. Sermaye, emeğin kaybettiğini kazanır. Yani bu aslında ürettiğimiz değerin dağıtımı yerine doğrudan dağıtım için bir tercihtir.

“Bugünün işsizlik rakamları çift haneli”

Şu anda içinde bulunduğumuz bu tablonun, bu yüksek enflasyonun, bu hayat pahalılığının, bu işsizlik, bu yoksulluk, işsizlik rakamlarının bugün açıklandığını da biliyoruz. TUIK numaralarıyla bile iki numaraya ulaştım. Bu tablo tesadüf değil. Bu tablo, Türkiye’yi 20 yıldır yöneten AKP hükümetlerinin, politikalarının ve tercihlerinin sonucudur ama tersi de mümkündür. Yani ürettiğimiz değerin adil paylaşıldığı, emekçilerin ürettiğimiz değerden payına düşeni aldığı, ücretlilerin insan düzeyine yükseldiği, milyonların kınandığı bu Türkiye’yi tamamen tersine çevirmek ve bölmek mümkün. Yoksulluk sınırının altında bir asgari ücrete, yoksulluk sınırından bahsetmiyorum bile.

“Olağanüstü asgari ücret”

Asgari ücret örneğine baktığımızda satın alma gücü açısından yıllar içinde olağanüstü düşüş gösteren bir asgari ücret var. Reel olarak azalıyor ve sayılarda artıyor. Asgari ücretten bahsettiğimizde Türkiye’de sembolik bir ücretten bahsetmiyoruz. Asgari ücret dediğimizde ortalama ücretten bahsediyoruz çünkü Türk toplumu artık ücretli bir toplum. Yetmişlerde, altmışlarda Türkiye’de değiliz. Bugün Türk toplumunun dörtte üçü ücretli çalışmakta ve geçimini maaşlarından sağlamaktadır. Dolayısıyla böyle bir toplumda asgari ücretin ortalama ücret olduğunu ve çalışanların yarısından fazlasının asgari ücret veya civarında çalıştığını bilelim. Asgari ücret bu yüzden çok önemli. Avrupa ülkelerindeki gibi sembolik bir ücret değildir. Asgari ücretle çalışanların oranı en fazla 2, 3, 5’tir. Yüzde 50’nin üzerindeyiz. Asgari ücretteki artış tüm süreç boyunca diğer ücretlerle aynı oranda artmadığı için Türkiye daha çok asgari ücretliler topluluğu haline geldi. Asgari ücret örneğine baktığımızda satın alma gücü açısından yıllar içinde olağanüstü düşüş gösteren bir asgari ücret var. Reel olarak küçülüyor, sayı artıyor ve bu yıl ilk kez bizim mücadelemizle Temmuz ayında gözden geçirmek zorunda kaldılar. Ancak satın alma gücü açısından, asgari ücret olağandışı bir şekilde düştü.

“Türkiye ekonomisinde tam iyileşme şart”

Tabii Türkiye seçimlere gittiğinden beri asgari ücret rakamları biraz yükselmeye başladı. Ama bu noktada söylediğimiz DİSK-AR araştırmasını önümüzdeki ayın başında, Aralık başında kamuoyuyla paylaşacağız. Asgari ücretin yıllar içindeki kaybını telafi edecek, milli gelirdeki büyüme ve artıştan payını alacak, bir evde en az iki kişi çalıştığında gelirin yoksulluğa eşit olmasını sağlayacak bir asgari ücret belirlenmelidir. hat o eve girebilir. Öte yandan, asgari ücreti ortalama ücret olmaktan çıkaracak, az önce bahsettiğim sendikalaşma ve toplu sözleşme hakkının önündeki engeller kaldırılmalıdır. Üçüncüsü, Türkiye ekonomisinin tam olarak toparlanması esastır. Böylesine yüksek bir enflasyon girdabıyla karşı karşıya olduğumuz bir dönemde, asgari ücretin ve tüm ücretlerin satın alma gücü korunamamaktadır. Bu nedenle Türkiye ekonomisinin temel seyri değiştirilmelidir. Bu yol nedir? Türk lirasının devalüasyonuna ve emeğin ruhsatlandırılmasına dayalı bir büyüme politikası izlenmektedir. Bu değişmeli. Diğer bir deyişle, üretime dayalı bir ekonomi politikası, kalıcı ve güvenceli istihdam, ürettiğimiz değerin hakkaniyetle paylaşıldığı bir ücret politikası ve adil bir vergi sistemi oluşturacak ve ancak bu şekilde asgari ücret ve tüm ücretlerin yükseltilmesi mümkün olabilecektir. ücretler insancıl bir düzeye indirilmiştir.

Kaynak: ANKA

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir