Tarihi dokusu zengindir. Yeraltı ve yer üstü kaynakları değerlidir. Doğal güzellik harika. Coğrafi yapısı neredeyse küçük bir ülke ölçeğindedir. İnsanlar güzeldir ve insani değerler büyüktür.
Burası Balıkesir…
Balıkesir’li olmak nasıl bir şey?
Aydın Ayhan hocamın kaleminden hep birlikte okuyalım…
Balıkesirli olmak
Balıkesirli olmaktan her zaman gurur duydum. Belki de gurur duyacak başka bir şeyim olmadığı için Balıkesirli olmaktan gurur duyuyorum.
Bin yıl önce bu topraklara geldik. Biz Türkler yaklaşık bin yıldır bu dünyadayız. Dağa, taşa, ovaya, tepelere, dereye, ormana adımızı verdik. İşaretimizi vurduk.
Zamanı geldiğinde beka, barış, devletin düzeni için imparatorluğun her yanına dağıldık… Cepheden cepheye koştuk. Dağdan dağa uçtuk. Denizleri geçtik. Devletimiz ayakta kalsın, bayrağımız başımızın üzerinde dursun, halkımız ezanı duysun diye tüm dünyayı kanımızla suladık.
Ama nereye gitsek, nerede olursak olalım, bu şehre, Balıkesir’e hasretle yanan farklı insanlar oluyoruz. Düşmanlarımıza ateş olduk ve onları yaktık. Dostlarımız için dikenli gül bahçeleri olduk. Bu şehri gezenler hep gül kokusunu almışlardır..!
zaman geldi. Çanakkale’de devleti korumak için cepheye koşan, esaret zincirini kabul etmeyen genç gönüllü çocukların kanlarıyla toprağı sulayan biziz.
Birinci Dünya Savaşı’nda mağlup olduk. Ancak ateşkesin karanlık günlerinde adaletsizliğe, yozlaşmaya ve esarete savaş açan SES oluyoruz.
zaman geldi. İzmir’i işgal ettikten sonra etten kemikten yaratıldık ve her türlü engellemeye rağmen düşman sürülerine karşı kale olduk. Yedi buzağıya meydan okuduk.
Ülkemizi koruyoruz…
Onurumuzu koruduk…
Kadınlarımızı, kızlarımızı, namusumuzu koruduk.
Balıkesir evimize sahip çıktık.
Bizim yaptığımızı kim yaptı? Dört cepheden her türlü ihanete rağmen düşmana karşı dimdik durduk.
Buna da şaşırdılar… Mustafa Kemal’in Altın Ordusu, düşmana gönlümüzü açarak bize ikinci kez verdi.
Bizim yaptığımızı kim yaptı? On üç buçuk ay dişimizden, tırnağımızdan yardım almadan Yunan ordusunun önünde savaştık… Balıkesir cepheleri çökünce kaçtık, cephanemiz bitince geri çekildik.
15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal eden düşman ancak 30 Haziran 1920’de Balıkesir’e gelebildi. Çatışma, adım adım, kan döktük, geri çekildik. Ama yine de mücadeleden vazgeçmedik. Düşmana karşı Karesi Mürettebatı olarak İnegöl cephesine Küplüce Hattını kurduk. Bu vatan uğrunda Sakarya’ya yapılan büyük saldırıda çoğumuz şehit düştük.
Bizim yaptığımızı kim yaptı? Batı Anadolu’da kendisini Yunan işgalinden kurtaran tek şehir biziz… Balıkesir, işgal bölgesinde Rumların en çok korktuğu yerdi.
Şehirlerde, kasabalarda düşman varsa dağlar bizimdir. Hem İbrahim Ethembey hem de Pehlivan Partisi güçleri düşmanın Sındırgı ve Bigadiç’te dağlara, Gönen’de Yıldırem Müfrezesine, Evrindi ve Balya’da Koca Direktör grubuna, Burhaniye Dağları, Haveran’da Dalkıran Mehmet Efe grubuna, düşmanın girmesine izin vermedi. Edremit ve Kaz Dağları. Katliamları, soygunu, tecavüzü ve ihaneti önlediler.
Sındırgı’nın dumanlı dağları, Bigadiç’in ıssız yaylaları, şehit sayısını bilenlerin mezarlarını gizler.
ismimizden önce; “Kıdemli”, “zafer” ve “kahraman” sıfatları eklenmedi. Atalarımızın ve milli mücadelenin önderlerinin alçakgönüllülüğü bizi her zaman ortaya çıkmaktan alıkoymuştur. Vatan için çalıştık, vatan için öldük diyerek madalya istemeye utandık.
Balıkesir’deyiz. Sakin, alçakgönüllü, güler yüzlü ve gönüllü insanlarız. Cesaretimize kimse laf edemez.
Biz; Cesur ve cesur insanlarız. Bizler sözünü tutan, vatanını her şeyin üstünde tutan Balıkesir’in oğullarıyız.
Bize düşmanlarımızı sorun!
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın