Kahraman Türk askerinin adı Mehmet Çek’tir… Yüreğinde Allah aşkıyla vatan için savaşan, gazi olan, şehit olan yiğit… Son günlerde yüreğimiz kanıyor. Anadolu’nun yiğit çocukları, inançsız ve hain kurşunlarla birer birer vuruluyor. Asla unutmayacağız. Biz özgürce yaşayabilelim diye canlarını veriyorlar. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum.
Mehmetçik’in hikayesini paylaşıyorum.
Muhammed’in ordusu
Artık Mehmetçik’ti. Muhammedji’nin kalbinde aile özlemi, elinde tabanca, önünde büyük umutlar vardı.
Hayatı boyunca bu günü beklemişti. O kadar ki, daha çocuk yaşta vatani görevini yapmak istedi. Aslında o zamanlar küçük bir köpek yavrusuydu. Vatanseverlik nedir bilmiyordu ama ne de olsa doğuştan Türk’tü.
Mesud 12 yaşındayken doğuda görev yapan amcası çıkan bir tartışmada PKK’lılar tarafından şehit edildi. Bu olaydan sonra Mesud’un hırsı daha da arttı. Sanki içinde bir ateş yanıyordu ve asla sönmeyecekti.
Vatan sevgisini ve şehitliğin değerini öğrendi.
Aradan yıllar geçti ve hizmet zamanı geldi. Büyük bir umut ve heyecanla orduya koştu. Hayatında hiç yaşamadığı duyguları yaşıyordu. Evden çıktığında annesinin sözleri aklına geldikçe acılaştı. anne:
Aman Allah’ım: Kardeşim bu denizden kana içti. Ben de oğluma veriyorum. Bana da dayanma gücü ver dedi.
Amcası Oda gibi doğuda askerlik görevini yerine getiriyordu.
Hayatının her an tehlikede olduğunu biliyordu. Ama bu onun için önemli değildi.
Askerde Ali adında çok güvendiği ve çok sevdiği bir arkadaşı vardı. Birbirlerinin yoldaşları gibiydiler. Birbirleriyle aşklarını ve acılarını paylaştılar.
Mesud hayatından memnundu.
Arkadaşı Ali ile birçok anlaşmazlık yaşadı.
Soğuk gecelerde, ıssız dağlarda PKK’lılara karşı omuz omuza durdular.
Askerliğin son günleriydi. İki arkadaş kardeş gibi oldu. Bugün son operasyonlarına devam etmek zorunda kaldılar. İkisi de çok mutluydu. Çünkü vatani hizmetlerini bitiriyorlardı. Yarın ailelerine kavuşmanın sevinci de vardı. Çok şiddetli bir çatışmaya gireceklerini komutanlarından öğrenip ailelerini arayıp izin istediler.
Daha sonra kavgaya tutuştular. Silahlı kişiler önce ateş edip kaçtılar. Her zaman yaptılar. Daha sonra tekrar ortaya çıktılar. Askerler çok şaşırdılar. Gecenin karanlığında ıssız dağlarda onlarca silah sesi yankılandı. Sonra Mesud’un en iyi arkadaşı Ali öldürüldü. Bunu gören Mesud hemen kardeşine koştu. Kardeş Ali, beni duyuyor musun? Lütfen duyun. Ben de seni duyuyorum Mesud.
Duyuyorum kardeşim duyabiliyorum Ali diyebildi. Ali Mesud’un şehadeti yürekleri dağladı.
Çatışmanın sona ermesinin ardından Mehmetçek şehit ve gazileri topladı. 11 ölü ve çok sayıda yaralı vardı.
Komutan Mesud’un yanına geldi ve: Yaran var mı oğlum?
Mesud: Evet, bir liderim var. Dedi ki: Kalbimde kapanmayan büyük bir yara açıldı.
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın