Balıkesir’i ziyaret ettim.
Anılarımı tazeledin.
70 yıla yakın hayatımı birçok hatırayla süsleyen Balıkesir’in geçmişi geldi aklıma.
Eski Balıkesir’de neler vardı?
Küçük bir hafıza gezisi yaptım.
xxx
Dere boyunca küçük tek katlı evler vardı. Annelerimiz komşulara geziye giderdi.
çeşmeler vardı. Hayvanlar ev bahçelerinin çatılarına girmeden önce sıraya girip göletlerden su içerlerdi.
Deve Loncası’nın nalbantları ve küçük bir değirmeni vardı.
Milli Birlikler ve Annafartalar’ın sokaklarında atlı arabalar vardı.
Çay sohbetlerinin yapıldığı Belediye Kumarhanesi, Meydan Kumarhanesi vardı.
Saat kulesinin zili her saat çaldı ve herkes duyabiliyordu.
Pamukçu bengisiyle diz çöken büyüklerimiz düğünlerimize büyük coşku kattı.
Bilet veya bilet sahibi yoktu. Şoförün yanındaki kumbaraya para atar, belediye otobüslerine binerdik.
Pazarda dolaşan çılgın insanlar vardı. Onlarla kimse uğraşmayacak. Hepsine garip bir saygı gösterildi.
Mahalle kadınları bir araya gelip ev yapımı salça ve hamur yaparlardı.
Beyaz yakalı ve siyah önlüklü ilkokul öğrencileri vardı.
Esnafımız, hafta içi sanayide çalışan genç işçilerimiz, yazın pazar günleri her gün Akshay veya Erdak’a giderlerdi. Birçok kişinin özel arabası yoktu. Bu konuda harika hizmet vermek için Kabadai Turizm otobüslerini kullandım.
Ramazanda ciklet reçeli yedik.
Hırsızlık olmadı.
El-Başa Camii’ne namaz kılmak için giden esnafımız, dükkânları kapanır kapanmaz kapının önüne bir sandalye bırakırdı. Geceleri dükkânının önündeki galeriyi battaniyeye sarar ve giderdi.
Köylüler (özellikle Salı günleri) pazar için Balıkesir’e gelir ve o gün tüm alışverişlerini yaparlardı.
Çek yoktu. Söz yeterdi. Kredili alışveriş yapanlar gidip alışveriş yapacaklar ama mutlaka borçlarını zamanında ödeyeceklerdir.
Yerel bakkallar vardı. Nakit parası olanlar paralarıyla alışveriş yapar, parası olmayanlar istediklerini alırlardı ve “Siyah Örtülü” borç defterinde yazılıydı.
Herkes birbirini tanıyor. Milli kuvvetler, tanıdık insanlarla selamlaşmadan Anavartalar Caddesi’nden geçmeyecekti.
Aileler takma isimlerle çağrıldı. Aralarında çok ilginç lakaplar vardı. Gibi.
Pazar günleri önemliydi. Kasaba halkı, çocuklarıyla birlikte en temiz kıyafetlerini giyerek Atatürk Stadı’na giderek Balıkesirspor maçını izledi.
Görünen o ki, yaşam biçiminde sınıf farkı yok… Zengin ve fakir neredeyse aynı hayatı yaşıyordu. Komşularla aynı kafede, aynı mahallelerde oturuyorlardı.
Şehrin güvenilir yaşlıları vardı. Onlarla istişare edildi ve istişare yoluyla şehir için doğru kararlar alındı.
Şehirdeki Atatürk Parkı, insanlar için en büyük eğlence ve dinlenme alanıydı.
Tüm kasaba halkı, tüm yıl boyunca Balıkesir Fuarı’na hasret kaldı.
xxx
öylemi!
Tabii Balıkesir bugün çok değişti.
Ama iksir aşkım hiç değişmedi.
Balıkesir anılarımın ve umutlarımın vazgeçilmez şehri olmaya devam ediyor.
Balıkesir’i geçmişiyle ve bugünüyle seviyorum.
Gelecekte de sevmeye devam edeceğim.
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın