"Enter"a basıp içeriğe geçin

Seçimden sonra tekrar yapabiliriz.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya’daki G20 zirvesinden dönüş yolculuğunda bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı.

G-20 zirvesindeki temasları ve uluslararası ilişkiler gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan’ın konuyla ilgili sözleri şöyle oldu:

Soru: (Ahmet Ergin) Hafta başında Ankara çok önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Türkiye ile koordineli olarak, Amerikan ve Rus istihbarat servislerinin başkanları Ankara’da bir araya geldi. Bu toplantının gerçekleşmesinde Türkiye’nin rolü ve bu görüşmeden beklentileriniz hakkında bizimle ne gibi gözlemlerinizi paylaşabilirsiniz?

Şunu çokça söyleyeyim; İstihbarat Direktörümden Rusya ve ABD’nin burada nükleer silaha başvurup başvurmayacağına dair aldığım bilgi, şu an itibariyle iki tarafın da nükleer silah girişiminde bulunmayacağı yönünde. Tabii ki onları markalara yakın tutmak ve sık sık görüşmelerini sağlamak istiyoruz. Allah korusun; Bu da yeni bir dünya savaşına yol açar. Bu şansı vermeyelim.

SORU: (Dekel Canova) Burada ABD Başkanı Biden ile görüştünüz. Rusya’nın tahıl anlaşmasını askıya almasının ardından başlattığınız diplomatik süreçte sorun nasıl çözüldü diye soruyoruz. Size sorduğumuzda ‘Önce Biden’a söyleyeceğim, sonra size söyleyeceğim’ dediniz. Biden ile bu konuyu konuştunuz mu? Rusya’nın beklentileri olduğu biliniyor, peki Amerika Birleşik Devletleri kendi tahıl ve gübrelerini ihraç etmek için gerekli garantileri verecek mi? “Endonezya’dan döndüğümde Putin ile görüşeceğim” dediniz. ABD’den bir mesaj iletecek misiniz? İki ülkenin liderleriyle görüşme olasılığını nasıl görüyorsunuz? Rus tahılının Türkiye’de ihraç edilmek üzere işlenip oradan Afrika’ya gönderilmesi projesi ne aşamada? Bu ne zaman başlıyor?

Tabii önce tanışalım. Görüşmemizden sonra Sayın Putin’in bize anlattığı en önemli konu bu tahılların Afrika ülkelerine, Mali, Cibuti, Sudan, Somali gibi ülkelere ücretsiz olarak gönderilmesi oldu. Biz de burada bu işin bedavaya gelmesine katkı sağlayacağız dedik. Afrika’daki fakir, fakir, yabancı insanlar aç ve açık fikirli; Onları böyle bir durumda bırakmayalım dedik. Zaten böyle bir anlaşmamız var. Ümit ediyoruz ki bu buğdaylar ülkemize gelip una dönüşecek ve bu şekilde gönderilecek, bu da onlara ciddi anlamda kolaylık sağlayacaktır. Biden tabii ki önce bu konularda bize teşekkür etti. “Bu mısır gevreği reyonundaki rolünüz için teşekkür ederim,” dedi. Bunun dışında F-16’lar konusunda “iş tamamen kendi elinde, bu konuda hassas” dedi. Bu doğrultuda ilişkilerimizi sürdüreceğiz. Burada bu süreci dışişleri bakanlarımız ve savunma bakanlarımız nezdinde yakından takip ederek inşallah bu vesileyle F-16 meselesini de kısa sürede çözeceğiz.

Soru: (Murat Çiçek) Endonezya’da görüştüğüm liderler arasında Fransa Cumhurbaşkanı Macron da vardı. Macron buraya gelmeden birkaç gün önce “Türkiye emperyalisttir, Afrika’da özel emperyalist mevzileri vardır” şeklinde iddialarda bulundu. Bu sorun ortaya çıktı mı? Bu konu hakkındaki yorumlarınızı öğrenmek istiyorum.

Her konuyu her yerde gündeme getirmek o konunun ciddiyetini ortadan kaldırıyor. Ona dedim ki, “Emmanuel, beni rahatsız ediyorsun, daha önce konuşmuştuk. ‘Hanımlar iyi anlaşıyor ama biz anlaşamıyoruz’ dedim. ‘Hayır, hayır,’ dedi. anlaştık, bugün burada çok güzel sohbetler ettik.'” Olsun. Böyle devam ediyor. Fransa ile ilgili en önemli sorun SAMP-T meselesidir.İtalya Başbakanı ile bu konuda yaptığımız görüşmede, “Bazı teknik sorunlar var. Bu, İtalya Başbakanı ile ilk görüşmemizdi ama çok ciddi ve kararlı bir görüşme gerçekleştirdik. Özellikle savunma sanayi ile görüşmemiz iyi geçti. Bunun da ötesinde, enerji konuşmamız oldukça iyiydi. Libya ile ilgili güzel bir görüşme yaptık. Göçmenlik konusunda güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Kısa sürede bu konularla ilgili olarak sizleri Türkiye’ye bekliyoruz. ‘Türkiye’deki ilgili arkadaşlarımızla bu konuları görüşmeye devam edelim’ dedik.”

Soru: (Ida Kabil) Endonezya’ya gitmeden önce, Türkiye’nin küresel enerji krizini çözmek için kilit bir konumda olduğunu bize hatırlatacağınızı söylemiştiniz. Enerji üssü ile ilgili önümüzdeki günlerde bu konuda somut bir hamle görecek miyiz?

Şu ana kadar enerji anlamında iyi durumda olduğumuzu söyleyebilirim. Kimseye ihtiyacımız yok. Hele 2-3 yıl sonra Akkuyu Vakası bittiğinde oradan çok ciddi bir kabiliyet kazanmış olacağız. Ondan sonra da Sayın Putin ile Sinop ile ilgili görüştüm. Umarım oraya dört türbin yaparız ve oradan da Akkuyu’nun aynısını, belki daha fazlasını alırız. Bunu elde ettiğimizde Türkiye’nin enerji sorunu kalmayacak. Çok daha iyi bir konumda olacağız. Enerji ihracatına kolayca başlayabiliriz. Bu arada “Enerji alanında da size destek olabiliriz” diyen ülkeler var. Bu konuda kendileriyle ilişkilerimizi sürdüreceğiz. Gerekirse takas diyebileceğimiz bir süreci başlatmak için kendimiz değil, oradan bizim de alım ve ihracat yapma imkanımız olacağını umuyoruz. İsim vermeyeceğim, karar verdikten sonra gider, tartışır ve açıklarız.

Soru: (Özay Şendir) İtalya Başbakanı ile görüşmenizi özetlediniz ama ben iki konuyu gündeme getirmek istiyorum. İtalya Başbakanı aşırı sağdan geliyor. Koalisyon ortağı Berlusconi’nin seçim öncesi konuşmalarımla yaptığım olumlu konuşmada etkisi var mı? Türkiye’nin önemini bilen biri olarak mı? Avrupa Birliği’ni sarsacak ölçüde Brüksel’den yetkileri geri almak isteyen bir tavırdan söz ediliyordu. Onunla görüşme sırasında nasıl bir izlenim edindiniz?

Seçim kampanyası sırasında Berlusconi’nin yanı sıra Berlusconi’nin meslektaşlarıyla gerçekten ciddi bir dayanışma içindeydi. Sözleri olmayan bir bayan. Özellikle Türkiye ile ilişkilerini dört başlık altında vurguladı. Bu başlıklardan biri de “Enerji Dayanışmasını Arttırabiliriz”. ENI’nin en önemli enerji şirketi olduğunu biliyorsunuz. Göç bir sorun onlar da bizim gibi dertte. Onun dışında savunma sanayi ile ilişkilerimizi bundan sonra arttırabiliriz dediler. Bunun üzerinde durabiliriz. SAMP-T’nin savunma sanayi ile ilgili konusu elbette önemlidir. İtalya ve Avrupa Birliği’nden gelecek destek de önemli konular arasında yer alıyor. İtalya’da şu anda iyi durumdayız, sayısal olarak iyi durumdayız” dedi. Bu noktada Avrupa’da dayanışma içinde olacağımız bir ülkedir. Uzun zamandır İtalya ile ilişkilerde bir zayıflık vardı. Yeniden etkinleştirebiliriz. Bu konudaki mutabakatımızı karşılıklı olarak teyit ettik ve inşallah İtalya ile de adımlarımızı bu şekilde atacağız.

Soru: (Abdul Khalek Shimen) Türkiye, Körfez ülkeleriyle ilişkilerini normalleştirdi. Mısır ile çözüm noktasında da diplomatik çabalar var. “Zamanı gelince Esad’la görüşebiliriz” dediniz. Rusya bu açıklamanın ardından “Böyle bir görüşme olursa biz ev sahipliği yaparız” dedi. Bu iki ülke ile ilgili son gelişmeler nelerdir?

Siyasette sonsuz dargınlık, dargınlık, dargınlık yoktur. Zamanı geldiğinde oturup bir değerlendirme yaparsınız ve ona göre bir tadilat yapabilirsiniz. Türkiye olarak şimdilik bu konularda sıkıntı yaşadığımız ülkelerle ilişkilerimizi yeniden gözden geçirebiliriz. Hele haziran seçimlerinden sonra tekrar yapabiliriz. Buna göre umarım yolumuza devam edebiliriz.

Kaynak: Gerçek Gündem

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir