CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya hakaret ettiği gerekçesiyle Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açarak 5 kuruş manevi tazminat davası açtı.
Gercık Gündem’e konuşan Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, “Sürekli hakaret eden, hakaret eden, kaba tavırlar sergileyen Süleyman Soylu’dan mutlaka hukuk önünde hesap sorulacağız. Yargıya verdiği sonsuz emirler bile onu kurtaramayacak. ” dedi.
Yargı ve gazete basım giderleri SOYLU’ya aittir.
Söz konusu dilekçede Soylu’nun davaya konu olan sözlerinin “tamamen aşağılayıcı, asılsız ve iftira içerikli olduğu, kullanılan ifade ve dilin kişilik haklarının suistimaline açık olduğu” ifade edilerek manevi tazminatın alındığı belirtildi. Davalıdan 5 kuruş ve davacının müvekkiline teslim edildi ve mahkemenin en beğenilen kararı oldu. Dava masrafları, avukatlık ücretleri ve gazete basım masrafları da dahil olmak üzere davalıdan tahsil edilecek 5 ulusal gazetede yayın taleplerine yer verildi.
Süleyman Soylu, 8 Kasım 2002 tarihinde kişisel Twitter hesabında şu bilgileri kullanmıştır:
“Utanç verici kişi Kılıçdaroğlu’dur. Polis ve jandarmayı ‘cari açığı kapatmak için uyuşturucu ticareti’ olarak nitelendiren Kürdistan İşçi Partisi’nin (PYD) Suriye kolu, polise ‘barışın elçisidir’ ve bu cenneti büyükelçilere satan, askerlerimizi silahla sakatlayanları savunan jandarma.” 15 Temmuz’a “tiyatro” diyen hırsızlar timi, kaç seçim kaybettiğini unuttuk, koltuğunu kaptı, rezalet!”
“Karakter, değer bazında tazminat talep edin”
Avukat Gillick tarafından yazılan dilekçede şunlar kaydedildi:
“Davaya konu olan iftira ve iftira niteliğindeki ifadelerin ağırlığına rağmen, sanık Süleyman Soylu’nun karakteri ve ekonomik ve sosyal durumu büyük miktarda tazminat talep etmektedir; erkeğe göre, karakterine göre, değerine göre tazminat olsun, Solomon Soylu’nun benim için değeri 5 Para, yani 5 para için dava açmalı, ancak ‘para’ birimi dolaşımda değilse, 5 kuruş için dava açın ve ayrıca ‘talimatlarda, dava için sadece 5 korse verildi.
Gönderinin içeriğinde de görüldüğü üzere sanık Süleyman Soylu; Milletvekili aleyhine, bu cenneti büyükelçilere pazarlarken, askerlerimizin ‘kimyasal silah’ kullandığını karalayanları savundu, polis ve jandarma’yı ‘cari açığı kapatmak için uyuşturucu ticareti’ diye çağıran PKK’lıları savundu. Onlar “gazeteciler”, Türkiye’de terör. Bittiğine üzüldüğüne dair ahlaksızca karalamalar yaptı.
Sanık Süleyman Soylu, aleyhindeki iddialardan kurtulmak ve gündemi değiştirmek için yukarıda belirtilen tamamen iftira niteliğindeki açıklamalarla milletvekilinin özlük haklarına saldırmaktan çekinmedi. Ayrıca Sanık Süleyman Soylu, savcıya karşı bilinçli olarak “utanç” tanımını kullanarak avukata alenen hakaret etmiştir.
Sanık eleştirmek için hareket etmedi. Davalı, açık ve bilinçli olarak vasinin kişisel değerlerini hedef almıştır. Sanığın hakaret ve iftiralarının hoş görülmesi olası değildir. Sanığın kişiliği ve çelişkili zihniyeti, avukata karşı yaptığı haksız işlere meşruiyet kazandırmıyor! Sanık, kabul edilemez saldırılarının cezasını çekmeli!
Sonucunda; Davalının davadaki sözlerinin tamamen hakaret ve iftira niteliğinde olmasının, ayrıca bilinçli ve rencide etme maksadıyla söylenmiş olmasının sebepleri de dikkate alınarak davayı bütünüyle kabul etmek gerekir. eleştiri kapsamında dile getirilmiş ve sanığın haksız davranışı nedeniyle avukatın kişisel değerleri kamuoyu nezdinde zedelenmiştir.”
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın