Bartın’da Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Madeni’nde bomba patlaması sonucu 41 işçimizi kaybettik. Çok sayıda yaralı işçimiz kurtarıldı. Patlamada hayatını kaybeden madencilere Allah’tan rahmet, kırık ailelerine ve ülkemize en derin taziyelerimi, yaralı madencilere acil şifalar diliyorum.
Maden kazaları ülkemiz için utanç verici bir durumdur. Gelişmiş ülkelerde artık ölümcül maden kazaları meydana gelmiyor. Çünkü gerekli önlemleri alırlar ve çalışanlara tüm güvenlik önlemlerini sağlarlar. Bu nedenle meydana gelen maden kazaları da fiziksel hasarlı kazalar olarak kayıtlara alınmaktadır.
Son maden kazası da o “tanıdık” kazalardan biri. “Grizo Blast” olarak kayıtlı. Bomba, maden galerilerinde bulunabilen ve belirli karışımlara ulaşıldığında patlayıcı olabilen zehirli bir gazdır. Grizu, diğer bir deyişle metan ve hava karışımı olarak da bilinir. Yüzde 5 ila yüzde 15 metan ve havadan oluşan bu karışım, 650 derecede iki aşamalı bir yanma işlemi gerçekleştirir. Bu karışım aniden genişler ve ardından gazı patlamanın merkezine doğru büyük bir kuvvetle sıkıştırır. Patlamanın büyük bir yıkıcı gücü ve yıkıcı etkisi var.
Kömür madenciliği kabusu olan algrizo, Türkiye’de de sıklıkla görülüyor. Özellikle eski kömür damarlarında çan çiçeği riskinin daha yüksek olması dikkat çekicidir. Yasaya göre, havadaki metan konsantrasyonu hacimce yüzde 1’i geçmemelidir. Bu seviyeye gelindiğinde acil önlem alınmalı ve maden derhal boşaltılmalıdır.
Bu aşamada ihmal, tehlikeyi görmezden gelme gibi unsurlar devreye girer. Ancak tüm dünyada madencilik sektöründe yangın fırtınası patlamasını önlemek için alınması gereken önlemler uygulanmaktadır. örneğin;
Yeraltı madenlerinde havalandırma düzeni, hava-metan karışımındaki metan içeriği yüzde 1’den az ve dönüş yollarındaki metan oranı yüzde 1’i geçmeyecek şekilde hesaplanmalıdır. Metanın önceden tahliye edilmesi için önlemler alınır ve metan yüzeye boşaltılır. Pelet madenlerinde doğal havalandırma yerine mekanik havalandırma kullanılmaktadır. Emme fanları ve üfleyiciler kullanılmaktadır. Maden havalandırma planları tüm madeni kapsayacak şekilde geliştirilmektedir. Havalandırma ve gaz emisyonları izlenmelidir. Açık alev, kibrit veya sigara yeraltında kesinlikle yasaktır.
Kişisel aydınlatma için pille çalışan ışıklar kullanılır. Yeraltı elektrik ekipmanı alev geciktiricidir. Maden mümkün olduğunca çok sayıda bağımsız havalandırma bölümüne bölünmüştür.
Yukarıdaki güvencelerden hangisinde altyapı veya bilgi eksikliğimiz var? Elbette bunların hepsini gerçekleştirecek altyapıya ve bilgiye sahibiz ama eksik olduğumuz bir şey de insana verdiğimiz değer.
Bu altyapıyı oluşturmak için belirli bir bedel ödenmesi gerekiyor. Madenlerin patlamalara ve çökmelere karşı gerekli malzemelerle donatılması gerekiyor ama bizim için ucuza kaçmak kolay. Misyonumuz maden kazalarında kaybettiğimiz yüzlerce insanı listeleyerek “timsah gözyaşı dökmek”.
Bugün itibari ile tüm madenlerde kontroller yukarıda belirttiğimiz ilkeler çerçevesinde belirlenmeli, şartlara uymayan ocaklar şartlar sağlanana kadar derhal kapatılmalıdır. Bu güne kadar kaybettiğimiz yüzlerce can, geride bıraktığımız çocuklar, eşler, anneler ve babalar için bunu yapmak görevimiz olmalı.
Devletimizin artık “Griso patlaması” olarak anılan ülkeler arasında yer almasını istemiyorsak bu konunun siyasi tarafını bir kenara bırakıp insani açıdan gereğini yapalım.
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın