"Enter"a basıp içeriğe geçin

Kötü fikir – Dosthaber Gazitsi

İktidar partisinin emektar milletvekili seçim bölgesinde yaptığı konuşmada, “Cumhuriyet kelime dağarcığımızı, alfabemizi, dilimizi, kültürümüzü ve düşünce sistemimizi yok etti” dedi. Öncelikle diyelim ki vekilin sözlük, dil, alfabe dediği şey Türk dili, Türk alfabesi, Türk kültürü değildir. Bu konuşma, ideoloji içinde entelektüel gücünü bir kenara bırakmış kişilerin yapabileceği bir konuşmadır. Geride bıraktığımız gerçeklerden habersiz girdap. Bu kişinin sözlerinin doğruluğunu görmek için hasretinin başladığı döneme bir göz atalım. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerine Arap ve Arap kültür ve bilimlerinden uzak hayali fikirlerin hâkim olduğu dönemler, Yavuz Sultan Selim’in halifeliği Osmanlı Devleti’ne getirmesinden sonra, İslam inanç ve uygulamalarında hata yapan Sünni Emevi İslam anlayışı, devletin kontrolünü eline aldı. Bu durum, özellikle geçmiş yüzyıllarda Osmanlı Devleti’nin kuruluş unsurları olan Türklerin yönetimde, ticarette, siyasette ve sanatta bulunmadığı Cumhuriyet’in kuruluşuna kadar devam etmiştir. Deşirmler, Arap kültürünü kendilerine rehber edinenler ve azınlıklar vardı. Türkler sadece orduya gittiler, vergi ödediler ve tanıklık ettiler, dullar ve yetimler bıraktılar. Peki Arap kültürünün veya din ve mezhep kurallarının etkisi altında olanlar, saray mensupları, din adamları, şeyhler, mektep talebeleri vb. Müslümanlar yapar mı? Yollarını bulmuşlar. Askere gitmeyecekler, geride eşlerini, çocuklarını gözyaşları içinde bırakmayacaklar. Din okulları bu tiplerle doluydu, alimlerle değil. Din okullarında fen ve sosyal bilimler dersi yoktu. Kızlar eğitimli değildi. Görevleri hizmet etmek, çocuk doğurmak ve efendilerini teselli etmekti. Oh, ve 13 ya da 14 yaşında bu rahat adamlarla evlendiler. Bilim ve teknolojideki ilerlemelere kafir bir buluş olarak saygı gösterilmedi. Matbaa 1438 yılında bulunmuş ancak 3 asır sonra Osmanlı İmparatorluğu’na ulaşmayı başarmıştır. Bilim geldiğinde sosyal bilgiler veya teknik bilgiler üzerinde baskı yapmıyordu, o dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nda okuma yazma oranı %4 idi. Bu korkunç bir sayı olmasına rağmen, kimseyi rahatsız etmedi. Ustanın dediği gibi öğrenenlerin oranının düşük olduğu düşünülebilir mi? Köylüyü, çiftçiyi yok etti. Kısa vadede sadece geçimini sağlamak ve ailesine ibadet etmek için çalışabilseydi mutlu olurdu. Maraşlı grubun başkan yardımcısının dediği gibi, düşünce kuşağının atmosferi yoktu, aksine her kutsal milletin dili ve geleceği vardı. Türk dili Türk dilidir. Arap dili, Arap dilidir. Fransız dili Fransızcadır. Bir Türk’ün kendi dili olan Türkçe’ye geçmesini tuhaf bulan bir Türk olmamalı. Cahillik çok kötü. Kötü adamların eksiklikleri tamamlanabilir ama cehaleti düzeltmek için bir uygulama yok, en azından bilmiyorum. Onun için o vekile değil, cehalete göğüs geremeyenlere, nesilleri cahil bırakanlara kızıyorum. Eskiye, geçmişin yanlış tarafına hasret yeter, şehadetle cehaletin gitmediği, gelmekle bitmediği gerçektir. Cehalet ancak aklınızı, iradenizi ve düşünce düzeninizi kontrol edebilirseniz, bu gerçeklerin ışığında yürüyebilirseniz aşılabilir, Allah yardımcımız olsun.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir