"Enter"a basıp içeriğe geçin

Khalil Falyali – Anayurt Gazitsi’nin davası başladı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde aralarında Mehmet Faysal Soilmes ve iki kardeş Mustafa Soilmes’in de bulunduğu 6 sanığın yargılanmasına başlandı.

Tutuklu sanıklar Mehmet Faysal Soilmes, Mustafa Soilmes ve Abdul Rahim Çelik, İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden cezaevinden katıldı.

Tutuklu sanıkların yanı sıra müşteki avukatı İnder Yıldız ve Cengiz Şener, Özge Çakır Valiyeli ve sanıkların avukatları salonda hazır bulundu.

Sanık avukatının oturumların kapatılmasını talep etmesi üzerine mahkeme gerekli güvenlik önlemlerinin alındığı gerekçesiyle reddederek savunmalara başladı.

Sanık Mehmet Faysal Soilmes emekli astsubay olduğunu, KKTC’ye hiç gitmediğini, Mustafa Soilmes’i sadece ağabeyi olduğu için tanıdığını ve suçlamaları kabul etmediğini ifade etti.

Sanıklardan Abdurrahim Çelik, SEGBİS üzerinden savunma yapmak istemediğini belirterek, daha önce mahkemeye 11 sayfalık savunma dilekçesi gönderdiğini ve bunun dikkate alınmasını istediğini belirtti.

Çelik’ten sonra savunulan sanık Ander Yıldız, iddianamede belirtilenin aksine kimse adına telefon kartı almadığını ve bununla ilgili fotoğraflardaki kişinin kendisi olmadığını söyledi.

Yıldız, sanıklardan Abdurrahim Çelik’in iş ortağı olduğunu belirterek, “Celec zaman zaman kafeye gelirdi. Ortak bir zemine sahip olmamız ve iletişim halinde olmamız normal. Kıbrıs’a tek başıma gittim. Sonra öğrendim Ömer Abi (Tonch) oradaydı, ertesi gün evinde kalmamı istedi.Oteldeki tatilim sona erdikten sonra Ömer’in evinde birkaç gün kaldım ve serbest bırakılmak isteyerek eve geldim. ve zararsız.” dedi.

Sanık Cengiz Şener, iddianamede olayla ilgili olarak Kıbrıs’ta açılan davada sanık Vesel Sarı’yı ​​Kıbrıs’a yasadışı yollardan gönderdiğini belirtti. dedi.

Sanık Mustafa Silmez, iki suçla itham edildiğini açıklayarak, “Örgüt kurma suçunu ben işlemedim. Örgütümü yönlendirmedim ve üyem olmadı. Yaptığım kişilerle nasıl örgüt kurarım? olumsuzluk?” Kardeşim Muhammed Faysal Soilmes ve sanık Metin Sous dışında sadece sanıkları gözaltında gördüm, kimseyi öldürmedim, “Onu kimseyi öldürmeye tahrik etmedim, yardım etmedim. Kıbrıs polisi çok baskı altındaydı ve gerçek suçluyu bulması uzun zaman alacağı için alelacele bu yolu seçtiler. Ona sabıka kaydıyla baktılar ve suçtan vazgeçmem için beni seçtiler.” dedi.

Sanık Soilmes, Kıbrıs’ta kendi adına kiralandığı tespit edilen bir otomobilde çok sayıda kullanılmış eldiven, su şişesinde DNA ve kurşun kalıntısı bulunduğuna ilişkin iddialarla ilgili olarak şunları söyledi:

“O arabayı 5 günlüğüne kiraladım. O kadar. Havaalanına gittiğinde arabayı orada bırakıyorsun. DNA’m su şişesinden çıkıyor, normal. Bu nasıl suç delili? Polis eldiveni taktı. Orada silah sesleri kalır.O arabayı çok kez kontrol etti.“Böyle eldivenler olsaydı, polisler kör olur ve onları kontrol altında görmez miydi? Bu eldivenler vb. sahte kanıttır. Bu suçun düşürülmesinin asıl sebebi benim sabıka kaydım. Kıbrıs polisi, son iki yıldır Türk vatandaşlarının sabıka kaydına ulaşabiliyor. Orada kim var diye aradılar, ben orada, beni yok ettiler.”

Sanık Mustafa Silmez, müştekinin avukatına “KKTC’ye kaç kez gittiniz, en son ne zaman gittiniz?” diye sordu. Soruyla ilgili olarak, Yakın Doğu Üniversitesi’nde hukuk öğrencisi olduğunu ve son kez Kıbrıs’a gittiğini iddia ederek, “Onlar (Valiali) çok zenginler. Ailemden zorla para almak için yalan yere yemin ettiler. Halil Falyali’yi hayatımda daha önce hiç görmedim. Onunla telefonda bile konuşmadım. Shrek bir işim yoktu ve yapamam.” iddia etti.

Duruşma, sanığın avukatının ifadeleriyle devam ediyor.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede sanıklar Mehmet Faysal Soilmes ve Mustafa Soilmes’in “kasten adam öldürmek”ten ikişer müebbet, “silahlı örgüt kurmak veya örgüt yönetmekten” 5’er yıldan 12’şer yıl hapisle cezalandırılmaları istendi. suç işlemek maksadıyla.”

İddianamede, sanıklar Abdurrahim Şilek, Cengiz Şener, Metin Sus, Ander Yıldız’a “kasten adam öldürmeye yardım etmek” ve “silahlı örgüt üyesi olmak” suçlarından 32 yıl altı aydan 46 yıla kadar hapis istendi. bir suç işlemek.”

İddianamede, 14 Ekim 2021’de polise teslim olan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde “kaçırma, darp ve zorla alıkoyma” suçlarından tutuklanan maktulün, hakkında açılan davanın açıldığı 17 Aralık 2021’de serbest bırakıldığı belirtildi. ona dava açıldı. O ve ekibi geri çekildi.

İddianamede, maktulün 8 Şubat 2022 sabahı şoförü Demirtaş ile korumaları Halil Işık ve Türkistan Gölci eşliğinde otelden ayrıldığı belirtildi.

İddianamede, şu anda birkaç el silah sesi duyulduğu, maktulün içinde bulunduğu otomobile otomatik tüfeklerle ateş açıldığı ve her ikisi de kanlar içinde olan Valalili ve Demirtaş’ın hayatını kaybettiği belirtildi.

İddianamede, “örgütlü, planlı ve son derece profesyonel bir şekilde” işlendiği belirtilen söz konusu eylemin belirli bir süreye yayıldığı, önceden ayrıntılı olarak planlandığı ve bunun için ifade edildiği belirtildi. maksatla zanlılar bir araya geldi ve bazı toplantılar yaptı.

İddianamede zanlılar, suç işlenmeden çok önce bu işlemin yapılmasına karar verip planladıkları, ilk olarak Eylül 2021’de Musa Çiçek ve Mustafa Sömez’in KKTC’ye yasadışı yollardan gittikleri ve merhum Halil Valalili’nin öldürülmesi nedeniyle işlemi gerçekleştiremedikleri ifade edildi. İlk ziyaretlerinde cezaevindeydi, ancak pes etmedikleri bildirildi.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir