En büyük ceza.. – Anayurt gazetesi

UEFA, Eylül ayında disiplinsizlik nedeniyle takımlarımıza ağır yaptırımlar uyguladı.

Para miktarı önemli olmayabilir, ancak cezalar kimsenin umurunda değil.

UEFA Kupası’ndaki temsilcilerimiz Fenerbahçe, Trabzonspor, Başakşehir, Sivasspor’a ağır cezalar verildi.

sebep; Seyircinin insanlık dışı davranışı.

Sahaya girmek, sahaya malzeme atmak ve meşale yakmak yasak olmasına rağmen halk, ekiplerinin hepsini ihlal ettiği için cezalandırılmasına neden oldu.

Fenerbahçe en büyük cezayı alarak rekoru kırdı.

Cezasının sebebini kimse sorgulamıyor.

Kimsenin umurunda bile değil.

Cehalet, bir birey, kulüp veya toplum için nihai cezadır.

Duyarsızlaştırmayla duyarsızlaştırılan toplumlar gelişecek ve buna sessiz mi kalacak?

Toplum bana söylediklerine sessiz kalmaya başlar başlamaz varlıklarını tartışmaya başlamalılar…

Hangi alanda olursa olsun duyarsız kalmamalısınız.

Spordaki bu kötü davranışı ve cezai sonucu düzeltmeye çalışmak, yeni yaptırımların bir belirtisidir.

Seyircinin henüz nasıl davranacağını öğrenememiş olmasının nedeni, hatalarından sıyrılmaları ve bazen de ödüllendirilmeleridir.

Davranış, eğitim kadar önemlidir. Halk kendini bilmiyorsa ihbar etmesi gerekir.

O zamanlar sporda şiddet, şike ve dopinge karşı kampanyalar vardı.

Aldığımız cezalardan da başarısız olduğumuzu biliyoruz.

Aksi halde kamunun verdiği ve toplumumuzu ilgilendiren cezalar çekilmeyecekti.

Halkın verdiği cezaların yarın da gelmeyeceğinin garantisi yok.

Zaman zaman şiddet içeren görüntülerle karşılaşılırken eskisi kadar olmasa da halen doping yapan sporcular var.

Cezaların sadece bir kulüp için olmadığı anlaşılmalıdır.

Türk toplumuna uygulanan bu yaptırımları kaldırmak çok kolay.

Öncelikle bu kuralın Spor Bakanlığı ve ardından kulüp yönetimleri tarafından belirlenmesi gerekmektedir.

Spor Bakanlığı’nın, seyircilere hakaret ve kuralları çiğnemek için hangi kulüplere yaptırım uyguladığını netleştirmesi gerekiyor.

Kurallara uymayan taraftarlar için kulüpleri cezalandırırlarsa onları tebrik ederim.

Sporda ilerleme ve Avrupa kalitesinde seyircilerin varlığı ancak kurallarla sağlanabilir.

Aksi takdirde bugün ceza olarak yaşamaya devam edeceğiz ve yarın egzersiz yapmaktan alıkoyacağız.