"Enter"a basıp içeriğe geçin

"düşük gelir vergisi"


TÜRK-İŞ ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), gelir vergisini düzenlemek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a mektup gönderdi. TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Atalay ve TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akol tarafından imzalanan yazıda, gelir vergisi tarifesinin 6698 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yer aldığı belirtildi. Mektupta, bu durumun asgari ücret ve asgari ücretin üzerinde ücret geliri elde eden çalışanların daha yüksek vergi tarifesine daha erken girmesine ve daha fazla vergi ödeyerek daha az gelir elde etmesine neden olduğu belirtiliyor:
"2011 yılına kadar asgari ücret yılında ek gelir olmasaydı ikinci vergi düzeyine hiç ulaşamayacaktı, Temmuz 2021 itibariyle tüm asgari ücretliler ikinci vergiye geçerek daha yüksek vergi ödemek zorunda kaldı seviye. 2011 yılından bu yana asgari ücretin bir üst seviyeye çıkmasına neden olan ilk vergi kademesi tutarındaki düşük artış oranı sorunu. Örneğin toplam maaşı 13 bin 43 lira olan bir çalışan 10 bin net maaş alıyor. Ocak ayında lira, ancak bu rakam Aralık ayında 9 bin 143 liraya düşüyor. Toplam maaşı 13 bin 43 TL olan işçi, Nisan ayından itibaren ikinci, Ağustos ayından itibaren ise üçüncü vergi diliminde tam olarak vergilendiriliyor. Çalışanın bordro vergisi oranı Ocak ayında yüzde 15 iken, Ağustos ayında yüzde 27’ye yükselerek aldığı net miktarı azalttı."
– "İşçi geliri ve satın alma gücü düşüyor"
Mektupta, vergi dilimleri arasındaki dar fark nedeniyle ortaya çıkan söz konusu durumun, işçinin net sayısında ve satın alma gücünün azalmasına, refahının düşmesine neden olduğu belirtildi.
"Yıllık toplam asgari ücretin belirli bir miktarı üzerinden (fazla mesai, yol, yemek, yakıt gibi yan haklar da dikkate alınarak) gelir vergisi takvimindeki ilk adımın önceki yıllarda olduğu gibi belirlenmesi ve diğer vergi tarife oranlarının güncellenmesi bir çalışanın ilk kademe bazında menfaati TÜRK-İŞ ve TİSK olarak ortak uygulamamız."
– "SGK Prim ve Vergi Kredisi uygulaması genişletilebilir"
Mektubunda, yükümlülüklerini tam olarak yerine getiren kayıtlı ve yasal düzenlemelere tabi şirketleri destekleyecek ve bu şirketler ile çalışanları arasında olumlu bir ayrım oluşturacak uygulamaların hayata geçirilmesinin önemini şu şekilde dile getirmektedir:
"Bu kapsamda “beyaz bayrak” uygulanarak somut destek sağlanabileceğine ve uygulanan sosyal yardım kalemlerinde sosyal sigorta primi ve vergi muafiyeti uygulamasının yaygınlaştırılabileceğine inanıyoruz. Örneğin, kamu görevlilerimize sağlanan aile ve çocuk yardımları vergi indirimlerinin tüm özel sektör çalışanlarına yaygınlaştırılması önemli bir toplumsal fayda sağlayacaktır. Elektrik, doğalgaz ve akaryakıt yardımının yanı sıra diğer tüm sosyal yardım unsurlarını Sosyal Güvenlik primi bazında mümkün olduğunca kapsamaz ve vergi indirimi sağlanması, çalışanları ülkemizde artan yaşam maliyetinden koruyacaktır. hem de tüm dünyada."

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir