"Enter"a basıp içeriğe geçin

Cumhuriyeti Seviyoruz – Dosthaber.com.tr

Ünlü Fransız hukukçu Leon Duget, “Milyarlarca insan bir avuç insan tarafından yönetilirken, toplum yönetenler ve yönetilenler olarak ikiye bölünmüştür. Bu yöneticiler kimlerdir? Bu önemli mevkilerde hangi üstün karakter özelliklerine kavuşmuşlardır?”

Mustafa Kemal kimdir? 99 yıldır Cumhuriyeti neden sevdik? Çünkü bizler Mustafa Kemal gibi dünyanın lider kabul ettiği Atta’nın oğullarıyız, ömrünü vatanına adayan bir babayız.

1919’da Amasya’da düzenlenen güreş müsabakasında toplanan kalabalığa bakan Atatürk Rushin Eşref’e; “Bak kardeşim! Böyle bir milleti nasıl bırakırsınız? Bu yırtık pırtık giysiler içinde perişan halde gördüğün insanlar yok mu? Mücevherlerin büyük bir kalbi var. Çanakkale’yi kurtaran onlar. İşte Kafkasya’da Galiçya’da sefaleti yok sayarak orda burada aslanlar gibi savaşanlardır.” Der. Gözleri dolar dolu.Mustafa Kemal milletine saygı duyuyor, değer veriyor ve ona “efendiler” diyor.

Realist, aklın üstünlüğüne inanan, iyimser, idealist, laik Mustafa Kemal, milletini yüceltmek için pozitif bilimlerin ışığında yaşar. Yıllar içinde, annesi Zübeyde Hanım’dan aldığı dinî eğitime, askerliğini yaparken kazandığı bilgi ve sezgiyi de ekledi.

Nutuk’tan önce yazılmış bir mektup türü diyebileceğimiz yazılar vardır. İlk broşürü 1914 yılında kaleme alınan ve 1918 yılında yayınlanan “Subay, Komutan ve Hasebhal”dir. 33 yaşında genç bir yarbaydır. Sofya’daki askeri ataşedir. “Spirit of Attack” başlığı altında yazdığı bölümde, toplumun yaşam için daima ileriye gitmesi gerektiğini vurguluyor. “Girişim Ruhu” bölümünde, “Kuvvet oluşturan kimseler, onların umumi hayatı, fikirleri ve davranış hürriyeti ezilmez; kuvvetli ve neşeli asker ve subaylardan oluşursa, spontane hareket kabiliyeti artar. Girişimcilik, canlı uzuvların beyinlerindeki güçtür ve ruh onların kanındadır.” Disiplinin gücünden ziyade, sevgi ve arzu ile özgürce kurulmuş dürtünün önceliğini vurguladığını söyleyerek.

“Subaylar ve Komutanlarla Bir Sohbet” kitabı, hocası ve cephe arkadaşı Nuri Konker tarafından 1913 yılında 1’inci Tümen subaylarına verdiği dersler hakkındaki düşüncelerini anlatan uzun bir mektup şeklinde geldi. 1956-59 yıllarında Türk Kültür Yayınları İş Bankası tarafından iki defa basılmıştır. İkinci baskısı “Atatürk’ün Askerlik Hizmetinde Eserleri” başlığıyla yayımlandı. Tamamen askerlik hizmetiyle bağlantılı ast-üst ikileminde incelenen konuyu hayata taşıdığımızda anlamı daha da derinleşmektedir.

Genç asker Mustafa Kemal, Türk subaylarını yetiştiren Alman Mareşal von der Goltz’un “İyi bir ordunun oluşmasını sağlayan en önemli unsur, şüphesiz, komutanın kafasındaki etkisidir” sözünü özümser ve buradan hareketle, manevi güçle ahlak idealini gündeme getirerek “ … ..iyi ordular ve iyi liderler birbirinden ayrılamaz” diyor.

önce askerlik ve savaş sanatını öğrenen, sonra onlara öğreten gerçek hükümdarlar; Ülkenin ve dünyanın tarihini özümsedim, her şeyden önce hayatın bir çarpışma olduğunu hissettim; Başarının bilgi, tecrübe, maddi ve manevi güç ve kuvvete bağlı olduğunu erken keşfeden üstün kişiliklere sahip insanlar arasında ortaya çıktı.

Mustafa Kemal “Askerlerimizin ruhlarını kazanmak vazifemiz olduğuna göre, onlarda Allah’tan ve Medine’de bulunan Peygamber’den sonra bir ruh, gaye ve şahsiyet yaratmak da vazifemizdir.” Kendi ifadesiyle 1914 milli mücadelesini ve devrimlerini hissediyor gibi görünüyor.

Nutuk’ta verilen cümlenin her bir kelimesini düşünmek gerekir, “Bütün milletin vicdanında ve geleceğinde duyduğum evrimsel yetkinliği yavaş yavaş tüm toplumumuza uygulamak ve sanki vicdanımda taşımak zorundaydım. ulusal bir sırdı.”

Türk kadınının çağdaş milletler düzeyine ulaşması için gerekli yaşam olanaklarını sağlayan ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyorum.

NUTUK’un her sayfası anlaşılmak için okunmalıdır. Adamın başlattığı laik cumhuriyetin kuruluşunun ayrıntıları var. laik cumhuriyet yönetiminden aldıkları güçle oturdukları koltuklarda; Atatürk’e saygısız sözler söyleyenlere, adını açıklamaktan kaçınanlara; İstiklal Marşı’nı söylerken ayakta duramayanlara ve İslam’ı Allah’ın bir aracı olarak kullanan din tüccarlarına acil tavsiyemdir.

Elimizde bayraklar, dilimize ait marşlar, fener alayları, sergiler, söyleşiler ve konserler ile Cumhuriyet Bayramı’nı coşkuyla kutlamaktan gurur duyuyorum.

Cumhuriyeti seviyoruz, bu yüzden bilmelisiniz!

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir