“Sık sık verilen aynı tavsiyeden bıkmayın, çünkü çiviyi çakmak çok fazla vuruş gerektirir!”
Nasihat aslında sadaka istemektir. Hadis-i şerifte şöyle buyuruluyor:
“Şüphesiz din, Allah’a, Kitabına, Rasûlüne, Müslümanların imamlarına ve hepsine hayrı istemektir.”
Hakikaten Allah’ın dini için çalışmak, insanları irşada, mutlu etmeye, iyilik etmeye çalışmak ne güzel bir hayır, ne güzel bir iştir!
Bu nedenle hadiste şöyle buyurulmuştur:
“Allah’ın senin vasıtanla hidayet etmesi, senin için güneşin üzerine vurduğu her şeyden daha hayırlıdır.”
Nasihat gerçekten bir hayır işidir, çok güzel bir hizmettir. Yalnız reis olma aşkıyla veya malın ve insanların takdirini kazanma niyetiyle verilen nasihat ve hutbeler, sahiplerinin günahıdır. İyi niyet olmadığı için Cenâb-ı Hak katında caiz değildir.
Allah rızası için güzel nasihati kabul etmemek, salihlerin emirlerine ve âlimlerin nasihatlerine uymaktan yüz çevirmek, fitne denilen kötü bir huydur. Bu, kıskançlıktan, kibirden ve kendi arzularının peşinden gitmekten gelir.
İyiliği emredip kötülükten sakındırmak da İslam’da çok önemli bir görev olup, nasihat etmek ve hayır istemekten ibarettir. Müslümanlar bu vazifeyi hakkıyla yerine getirmekle, diğer milletlerden ayrı bir millet haline gelmişlerdir. Kuran da onu övmüştür.
Bu yüzden üstadın öğütlerini dinleyip öğrenmek gerekir ve eğer Allah iyi niyetle ve Allah’tan razı olarak nasihat ederse, o zaman itaat ve dinlemek farzdır.
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın