Denilmiştir ki: Başımıza gelen her musibet, kendi ellerimizle kazandıklarımızdandır, halbuki Allah onların çoğunu yine de bağışlar.
Ceza da af da kulun iradesine kalmıştır.Allah bir çoğunu affettiği gibi birdenbire kimseyi cezalandırmaz.Biz dilediği gibi yaşarsak bu demektir ki O bizi tüm kalbiyle bağışlar. zevk. .
Bağışlama, himaye ve himaye namaza bağlıdır ki hadis-i şerifte “Namaz müminin silahıdır” buyurulmakta ve başımıza gelebilecek belalardan bizi korumaktadır.
Ayrıca, “Sizden kim namaz kapısını açarsa, ona mutlaka açılır ve Allah ondan sıhhat dilemekten fazlasını istemez” hadis-i şerifini de tasdik etmekte ve namazın bir fazilet olduğunu da tasdik etmektedir.
Allah’a muhtaç olmayan insan yoktur, dolayısıyla O’ndan istemekten, istemeyi sevmekten, aksine nankörlerden nefret etmekten daha doğal bir şey yoktur.
Bir başka hadiste de: “Namaz, inmeyen sıkıntı için faydalıdır ve ey Allah’ın kulları, namaza sarılın.” Bu hadis-i şerifte namazın bir sığınak, bir sığınak, kaderde apaçık da olsa sıkıntıdan bir sığınak olduğu ifade edilmiştir.
Kul büyük bir yerden yardım ister ve bu yardım veya sığınma talebi çaresizdir, halbuki belalar ve musibetler kulun iradesine göre ezelde takdir edilmişse de yine o makamdır. Bu, namazın şartlarına göre yapılırsa ve lüzum görülürse, o makam bu belayı önleyebilir.
Bunun nasıl yapıldığı hakkında İbn Mesud -Allah ondan razı olsun- yetkisi üzerine bir hadiste, Peygamber -Allah’ın salat ve selamı onun üzerine olsun- şöyle buyurmuştur:
Kim sıkıntısını artırırsa şu duayı okusun: Allah’ım ben senin kulunum, ben kulunun oğluyum, ben senin elindeyim, alnım senin ellerinde. Kur’an’ı kalbimin pınarı, musibetlerimin ve kederlerimin sebebi eyle (Müstedrek 1,509).
Biz bu duayı yaparsak ve bütün sıkıntılarımızı Cenâb-ı Hakk’tan dilersek, Allah kulunun sıkıntısını giderir ve hemen giderir.
Kaynak: Dr. Aref Arslan – Dua ile Şifa
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın