İnsanın ne yaptığı, ne düşündüğü, nasıl olduğu bilindiği veya beklendiği söylense de Anadolu’da söylenen “kalpte kan, insanın dışında kan” sözüne daha çok inanıyorum. İnsan, Allah’ın yarattıklarının en şereflisi ve en küçüğü olduğu için evrendeki en güçlü varlıktır ve ona akıl, düşünce ve irade gücü verilmiştir. Ancak insanların çoğunun Allah’ın kendilerine bahşettiği özelliklerden, özellikle akıl iradesinin üstünlüğünden habersiz oldukları da bir gerçektir. Bir insan, Allah’ın kendisine verdiği güç ve avantajın farkındaysa ve kendisine verilen önemli özellikleri kullanma yeteneğini harekete geçirebiliyorsa, tutumları ve yarattığı toplum veya toplumlar tamamen farklı olacaktır. İlâhi kudretin bahşettiği harika bir özellik olan akıl ve düşünce gücü, doğruyu ve yanlışı, iyiyi ve kötüyü, doğruyu ve yanlışı, acıyı ve tatlıyı, yeni ve tehlikeli icat planını değerlendirir, her şey fayda doğrultusundadır. Bu harika gücü kullananlar var ama dünya nüfusunun çoğunluğunun bunu çok sık kullandığını söylemek kolay değil. Bunun farkında olup olmadıkları şüphelidir. Elbette bu özelliği kullanmamak üzücü. Bu değerleri bilmek ve iyi bir şekilde kullanmak huzur, refah ve mutluluğu getirir. İnsanların kullanmadığı ve farkına varmadığı bir diğer gerçek ise sorgulama, araştırma ve araştırma yeteneği olup, bunun sonucu gerçeğin keşfidir. Düşünmezse, araştırmaz, sorgulamaz ve merak etmezse sağlıklı ve güzel bir yaşam sürdüremez. Bu özellikler ve değerler, insan olan Yaratıcıları tarafından kendilerine bahşedilen önemli özelliklerdir. İnsanların gözden kaçırdığı bir diğer özellik ise dili ve sabrı iyi kullanmaktır. Dili doğru ve anlamına uygun kullanmak, büyük problemler olmadan ortadan kaldıracaktır. Sabır, birçok kötülüğü etkisiz hale getirmek için de önemli bir silahtır. Allah’ın insana verdiği sıfatları kullanmamak, bütün kötülüklerin anası olan cehaleti getirir. Cehaleti etkisiz hale getiren her türlü eylem ve söz kutsaldır. Ne yazık ki, yirmi birinci yüzyılda cehaletin beklenmedik bir şekilde yüksek olduğunu kabul etmek gerekir. Cehalet insanlara olumsuzluk yükler. Kendini tanımasını engeller. Aynı zamanda bencil hastalık derecesini yükseltir. Cahil, yapılan her işi en iyi şekilde yaptığına inanan, başarıları evine, kazanımları kendisine yöneltmekten mutlu olan bencillik bozukluğudur. “Bir kelimeye savaş, bir kelimeye kısa kafa” da önemi vurgulanan dili unutmasaydım keşke.
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın