Siyaset zor bir sanattır, herkes yapamaz ve gazetecilerimiz 1990’larda Ankara’da yaşayan başbakanlıktaki arkadaşlarımızı hatırlıyor. Kızılay’da ya da Meclis önündeki yol ayrımında siyasi konuşma yapan, kendi kendine konuşan, hükümeti eleştiren ve biraz mesafeli görünen bir vatandaş vardı.
Onu tanıyan 3-4 kişi etrafında toplanmış, şaka olsun diye “Başbakan Hamza” sloganları atıyorlardı. Başbakan Hamza da buna inandı ve en az kendisi kadar coşkuluydu.
Bir gün bakanlığın girişinde dönemin Milli Eğitim Bakanı Nahit Mentçi ile konuşurken tesadüfen Başbakan Hamza’ya rastladık.
Hamza yanımıza geldi ve “Ben kurmay başkanıyım Hamza, seni bakanlıktan çıkaracağım” dedi.
Bakan şaşırdı ve yüzüme baktı ve bunun kim olduğunu sordu.
Bakana söyledim, bu Başbakan Hamza.
Çünkü Başbakan Hamza’nın liderlerle bir geçmişi vardı.
Gerektiğinde o zamanki Başbakan Süleyman Demirel ve diğer bazı bakanlar görevden alınacak.
Başbakan lakaplı Hamza’yı kimse tanımıyordu.
Bazen sabah haberlerinde bugün Ankara sokaklarında dolaşırdı. Bir keresinde bir sandalyeye tırmandı ve bir konuşma yapmaya başladı. Etrafta 150-200 kişi var ama aralarında “Başbakan” diyen 3-4 kişi var.
Bu sahneyi görmek beni güldürdü.
Başbakan Hamza geldi aklıma.
Ne güzel bir adam…
Ne kadar uzun yaşadıysa ve eğer ölürse, Tanrı ona merhamet etsin. Söyledikleriyle ve başbakan olacağına olan inancıyla bizi güldürdü.
Neredeyse şimdi, Tanrı en iyisini bilir.
ortadan kayboldu.
Şimdilerde bazı siyasiler Başbakan Hamza’nın boşalttığı yerlerde dolaşıyor. Etrafında üç dört kişi “Başbakan” diye bağırıyor ve başbakan adayı bunu duyunca heyecanlanıyor ve başbakan olacağını zannediyor.
Kim bilir belki de Hamza için “Başbakan” diye bağıran palyaçolardır. Hangi hayalleri kuruyorlar?
Hamza, Başbakanlık binasının önündeki evini işgal etti ve o zamanki politikacılar ve başbakanın muhabirleri Hamza’yı iyi tanıyordu.
Hamza dindar bir adamdı, hayattaysa Allah rahmet eylesin, bu dünyadan öldüyse cennette yatsın.
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın