"Enter"a basıp içeriğe geçin

Atatürk’ün İlham Verdiği En Sevdiği Kitaplar – Dosthaber.com.tr

bugün; Türk’ün babası, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve öğretmenler müdürü Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün seksen dördüncü yıl dönümü.

57 yıllık hayatında 11 savaş, 24 madalya, 7 şeref ve 13 kitapla karşılaşan büyük dâhi Atatürk’ü anlamak için; onun suretini görmek için.

Ömrünün büyük bir kısmını cephelerde geçiren Atatürk, her şeyden önce kendini müthiş derecede geliştirmiş bir liderdir. O dönemin kısıtlı şartlarına ve imkanlarına rağmen öğrenmekten vazgeçmeyen Atatürk’ün en önemli özelliklerinden biri de iyi bir kitap okuyucusu olmasıydı.

Mustafa Kemal Atatürk’ün kütüphanecisi Nuri Olsu’nun anıları, Atatürk’ün kitap sevgisi ve okuma alışkanlığına dair çok değerli bir hatırayı barındırır.

Atatürk, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Nuri Olsu’ya talimat vermiş ve cephane kutularının kitaplarla doldurulmasını istemiştir. Türkiye’nin artık bir kültür-sanat savaşında olduğunu vurgulayan lider, “Artık savaş bitti, yeni bir savaş başladı. Bu aynı zamanda kültür ve sanat savaşımızdır, okuyarak ve kitaplarla konuşuyor. Kanıtlıyor. “Kitaplarımı o kutulara koyun” diyerek bir kez daha ne kadar büyük bir insan olduğunu söylüyor.

Gazeteci Roshen Ashraf Oneden’e defalarca Atatürk’ü ziyarete gittiğinde Balzac’tan Albay Schapir, Maupassant’tan Paul de Suef ve Server Lavidan’ın ofisinde durdurulduğunu söyledi.

Okuma sevgisinin kendisine büyük bir ilim kazandırdığını savunan Atatürk, 13 kitap da yazmıştır.

İşte hayatı boyunca 4000’e yakın kitap okuyan Atatürk’ün en sevdiği kitaplar…

Çalıkuşu – Rashat Nuri Gontekin

Galicushu’nun eğitim yazarı Reşat Nuri Güntekin’in eseri, Atatürk’ün en sevdiği kitaplardan biridir. Aslında Kalkocho, Atatürk’ün başucu kitabıdır.

Galicusho’nun ilk kez 1921’de Güntekin tarafından tefrika edilen eseri, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarını, arka planda I.

Mustafa Kemal, büyük saldırıdan önce Akşehir’deki evinde dinlenirken okumaya başlayan Çalıkuşo’yu odadakilere anlatarak, “Bildiğiniz gibi geceleri Çalıkuşu’nun Nori Bey anlatımını okumaya başladım. Çok beğendim. Ne güzel anlatmış, ihmal edilmiş Anadolu’yu, yaşadığı zorlukları genç hocanın karşısına. Bitirince Asmat’a veririm. O zaman sen de okursun.”

Galicusho’nun romanı, eğitimli bir İstanbullu kızın Anadolu’nun köy ve kasabalarındaki öğretmenlik maceralarını anlatır. Karakterlerin duyguları, ülke gerçeğinin bir yansıması olarak okuyucuya sunulmaktadır. Hal böyle olunca da döneminin koşullarını yansıtan ve Anadolu insanını yansıtan bir eser olarak her yaştan okurun ilgisini çekebilecek bir romandır. Bu eserin Atatürk’ün reformlarına ilham verdiğine inanılıyor.

Beyaz zambaklar diyarında – Grigory Petrov

Beyaz Zambaklar Diyarında Mustafa Kemal Atatürk ve Türkiye Gençliği üzerine en etkili kitaplardan biridir. “Atatürk’ün Askerî Mektepler Müfredatında Yer Aldırdığı Kitap” olarak da bilinen eser, Balkan halklarını buna karşı uyandırma katkısıyla zamanla “milli bir devlet kurma reçetesi” haline geldi. Emperyalizm, Türkiye’nin Yeni Kurulan Devleti ve Ulus İnşa Süreci.

100 sayfalık bu eser Rus asıllı bir rahip olan Grigory Petrov tarafından yazılmıştır. Tüm yoksulluğa, imkânsızlıklara ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen bu kitap bir avuç aydının başını çekti. Askerden din adamına, profesörden öğretmene, doktordan iş adamına kadar her meslekten insanın yan yana dayanışma göstererek Finlandiya’yı ve ülkelerini geri kalmışlıktan kurtarmak için nasıl büyük bir mücadele verdiğini anlatıyor.

Toplumsal Sözleşme – Jean-Jacques Rousseau

Mustafa Kemal Atatürk’ün Jean-Jacques Rousseau’nun hukukun üstünlüğü ve herkesin hukuk önünde eşitliği konusundaki görüşlerinden etkilendiğine inanılıyor.

Cenevreli filozof Jean-Jacques Rousseau tarafından 1762’de yazılan bu kitap, toplumsal sözleşmenin siyasi bir sistem kurmanın en iyi yolu olduğunu açıklıyor. Sosyal sözleşme ilerici bir iştir. Avrupa’da ve özellikle Fransa’da siyasi reformlar veya devrimler için bir katalizördü. Monarşi ile bağdaşmayan toplum sözleşmesi, hukuk sistemini kontrol etmeyi amaçlar.

Toplumsal sözleşme fikrinin temelinde basitçe şu yatar: kamuoyunun direktifleriyle belirlenen iktidarın ve bireylerin konumları, bütünün bölünmez parçaları ve bireylerin grupla karşılıklı bağımlılığı temelinde birleşir. .

Türk Kökenleri – Ziya Kökalb

Türkiye’nin perde arkasındaki aydın güçlerin eseri olarak görülen Türk İlkeleri, 1923’te yayımlandı.

Eser, yazarın farklı zamanlarda kaleme aldığı makalelerden derlenmiş, Türk milliyetçiliğinin tüm fikir ve önerilerini bir sistem entegrasyonunda ortaya koyan sosyolojik bir kitaptır. Ziya Kökalp aynı zamanda Türk sosyolojisinin kurucusu ve Türk milliyetçiliğinin en önemli düşünürlerinden biri olarak kabul edilir.

Cunhuriyet

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir