"Enter"a basıp içeriğe geçin

Amerikan romanı ve gerilim


Ben romancı oğlumu ne kadar takip etsem de romancılar önce yazacakları konuyu kafalarında hayal ederler, sonra hayallerini kağıt üzerinde özetleyerek yazmaya başlarlar. Hayalinde sevmediği veya nefret ettiği yerler varsa ilerde değişiklikler yapar ve onları tamamlar. Kitap bunu yapıyor ve emperyalist ülkelerin geleceğe yönelik planları ve anlatıları yok mu? Emperyalist ülkelerde kendi planlarını kuruyor, kısa, orta ve uzun vadeli politikalara dönüştürüyor ve önünü açmaya başlıyorlar. Koşullar yeterince olgunlaştığında harekete geçer ve o çizgide yararlanacakları piyonlarını harekete geçirirler. ABD ile Türkiye arasında uzun süredir gerginlik yaşanıyor. Günden güne gerginliği ön planda ve gücü artırın. Türkiye’ye karşı bir asır önce ortaya koyduğu planı uyguladı ve adım adım ilerliyor. Bilmeliyiz ki, cumhuriyetçi bir Türkiye’nin büyümesini, güçlenmesini, kendi kendine yeterli olmasını istemeyen ülkelerden biri de ABD’dir. Kıbrıs’taki Rumlar, Kıbrıslı Türklere insanlık dışı zulümler yapınca bizi engellediler, yasak koydular ve açıkça kötülük yaptılar. FETÖ vatana ihaneti destekliyor ve halen çete liderini kendi ülkesinde krallar gibi barındırıyor ve devrim onları desteklemeye ve cesaretlendirmeye çalışıyor, Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti ve bir Kürt devleti kurmak için 100.000 kişilik bir ordu kurup eğitmeye çalışıyor. Suriye’nin kuzeyinde silah ve silah yüklü binlerce tırla onları eğitin, öyleyse maddi olmayan düşmanlık vermek ne anlama geliyor? Kıbrıs Rum devletine uygulanan ambargoyu da kaldırdılar ve silahlanmalarını desteklediler. KKTC’nin önündeki engeller devam ediyor. Yunanistan’a her türlü destek, F-35 uçaklarının Yunan tarafına teslimi, tank, topçu, silah ve mühimmat temini, burnumuzun altı dahil Yunanistan’da 9 üs kurulması niyetlerini ve yönlerini açıkça göstermektedir. Türkiye’nin F-35’lerden çıkarılmasını ve ödediğimiz paranın verilmesini içeren plan kapsamında almayı hedeflediğimiz F-16’ların bile, Kıbrıs ve adalar için yapılan uluslararası anlaşmalara rağmen, verilip verilmeyeceği bilinmiyor. , Yürüttüğü fantezi planın bilinçli bir parçası ve açıkça öyle. NATO’ya önemli katkılarda bulunan bir NATO üyesi ülke olan Türkiye’ye bu şekilde davranmak, bir noktada Türkiye’nin terk edildiği hissini uyandırıyor. Doğrudan Türkiye’nin gözü önünde üslerin kurulması, tüfek namlularının Türkiye’ye doğrultulması ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in bu hafta yaptığı “karşı taraf tehditlerini monoton bir şekilde sürdürebilir ama bu oyunda tek başına” açıklaması, bir son gelişmeler hakkında fikir. Durum. Bu nedenle Türkiye’nin dış politikasında acilen yeni açılımlar ve planlar yapması gerekmektedir. Eksik ve uygun olmayan Yunan politikası taviz verilmeden değiştirilmeli, politikamız şartlara ve zamana göre güncellenmelidir. Milli birlik ve beraberlik havadan nutuklarla değil, gerçeklerle güçlendirilmelidir. Savunma sanayinde önemli gelişmelere zemin hazırlanmalıdır. Sakin ama zeki ve soğukkanlı olmak gerekir.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir